WWDC 2014 dün gece 2 saati bulan bir açılış sunumuyla başladı, ve bizi beklediğimizden de yoğun bir bilgi bombardımanına tuttu. Sözü fazla uzatmadan, hemen dün gecenin kısa bir özetini yapalım…
WWDC 2014’te neler oldu?
Bu sene 25.si gerçekleştirilen WWDC öncesinde yeni bir donanım beklemediğimizi, eğer yeni bir donanım tanıtılırsa sürpriz olacağını konuşmuştuk. Apple’dan bir sürpriz gelmedi, ve dün akşam hiç bir yeni ürün tanıtımı yapılmadı.
Bunun aksine, Apple tüm sunumunu tamamen yazılımsal yenilikler üzerine odaklamış, ve 3 parçaya ayırmıştı:
- Yeni Mac işletim sistemi: OS X Yosemite
- Yeni iOS işletim sistemi: iOS 8
- Geliştirici Araçları ve yeni bir yazılım dili: Swift
1. OS X Yosemite
Apple geçtiğimiz seneye kadar Mac işletim sistemini kedi ailesinin fertleriyle isimlendiriyordu. AncakMavericks ile birlikte artık ABD’nin California eyaletindeki güzel bazı bölge isimleriyle devam ediyor. Bu seneki yeni Mac işletim sisteminin adı: OS X Yosemite.
Tasarım
Yeni Mac işletim sistemindeki en büyük yenilik, iOS ailesindeki tasarım dilinin Mac’e de uyarlanıyor olması.Böylece Mac’imizdeki eski ve ağır görünen arayüz yerine, artık daha temiz bir ve modern bir görünüme kavuşuyoruz.
Ayrıca Spotlight, Safari ve Mail gibi pek çok uygulamanın da şık bir şekilde yenilendiğini görüyoruz. Bunların detaylarına ise daha sonra gireceğiz. 🙂
Mac + iOS
Bir diğer dikkat çeken ve sunum sırasında bizleri heyecanlandıran gelişme ise iOS ve Mac’lerin sadece görsel olarak değil, işlevsel olarak da daha yakınlaşmaları. Yani artık hem Mac hem de iPhone veya iPad kullanıyorsak çok daha pratik ve verimli çalışabiliyor olacağız.
Mac’imizde yazmaya başladığımız bir e-posta’yı, masamızdan kalktıktan sonra iPhone’umuzda yazmaya devam edebilecek, iPhone’umuza gelen bir çağrıyı Mac üzerinden cevaplayabilecek veya iPhone’umuzu cebimizden çıkartmadan ihtiyacımız olduğunda direkt olarak “kişisel erişim noktasını” kullanabileceğiz.
iCloud Drive sayesinde artık iCloud’da istediğimiz tüm dosyaları saklayabiliyoruz. Önceden sadece belirli uygulamaların erişiminin olduğu iCloud, artık Dropbox gibi herkese ve her şeye açık.
2. iOS 8
iOS 8’e geldiğimizde ise , elbette iOS 7’ye geçişteki kadar büyük yenilikler yok. 🙂 Ancak yine de bizi memnun edecek “iyileştirmeler” mevcut. Bu da, yani yenilik yerine “iyileştirme” olması, bizim beklediğimiz yönde bir adımdı açıkçası.
iOS 8’in detaylarına bu yazıda değinmeyeceğiz, ancak iOS 8’deki bazı yeniliklere değinmek gerekirse:
- Mesajlar: Whatsapp’a çok daha yakın bir deneyim sunuyor. Ses, video ve lokasyon paylaşmak çok daha kolay.
- Arayüzde iyileştirmeler: Bazı sık kullandığımız özellikler daha pratik hale gelmiş.
- Family sharing: Aynı kredi kartını kullanan Apple kimlikleri artık uygulama, film ve müzikleri paylaşabiliyor.
- iCloud Drive: Dosyalarımıza her yerden erişmemiz için 🙂
- Health: Sağlık ile ilgili çeşitli cihaz ve uygulamaların topladığı tüm bilgiler burada yer depolanacak. Uygulamalar, kendi bilgileri dışında, diğer uygulamaların topladığı bilgilere de erişebiliyor olacak.
- Kurumsal: Kurumların kendi cihazlarını kutudan çıktığı gibi yönetebilmeleri ve kullanabilmelerini sağlıyor.
İlerleyen günlerde hem bu özellikleri anlatan hem de test edip incelemesini paylaştığımız bir yazı yayınlayacağız. Şimdilik hem bekleyip sindirelim, hem de biraz test edip kurcalayalım istiyoruz… 🙂
3. Geliştirici Araçları
Şimdiye kadarki kısım aslında hep bizlere, yani son kullanıcılara yönelik yenilikler içeriyordu. Bundan sonrası ise daha çok geliştiricilerin dikkatini çeken, onların anlayacağı dilden konuşan kısım diyebiliriz.
Bu yeniliklerin bizlere etkisi ise, Mac ve iOS işletim sistemleri yayınlandıktan sonra, bunları kullanan uygulamaları gördükçe ve kullandıkça anlaşılacak. Şu anda bir şeyler söylemek için erken gibi görünse de, etrafımdaki tüm geliştirici arkadaşlarımı uzun yıllardır ilk defa bu kadar heyecanlı gördüğümü söylemeliyim. 🙂
App Store
App Store’da bizim de deneyimleyeceğimiz bazı değişiklikler olacak. En başta uygulama arama ve keşfetme özellikleri değişiyor. App Store’da artık keşfetme sekmesi, trend olan aramalar, daha iyi arama, uygulamaların paket satışları (bundle), videolu tanıtımlar ve kolay test süreçleri için TestFlight entegrasyonu gibi pek çok yenilik geliyor.
Yeni API’ler
Bunlara ek olarak Apple 4.000’den fazla yeni API ile geliştiricilerin yapabilecekleri şeylerin sayısını önemli ölçüde çeşitlendiriyor ve arttırıyor. Bu API’lardan bazıları şöyle:
Uygulamalar Arası İletişim: Belki de en çok beklenen özelliklerden birisi olan, uygulamalar arası iletişime artık Apple izin veriyor. Şimdiye kadar bir uygulama, diğer uygulamanın bilgilerine erişemiyordu. Ancak artık farklı uygulamalar birbirleriyle etkileşime geçebilecek ve bazı bilgileri ortak kullanabilecekler.
TouchID API: Artık parmak izi okuyucucunu diğer uygulamalarda kullanabilecek. Safari’de şifrelerimizi, banka uygulamasına girişi, veya başka uygulamalardaki yetkilendirmeleri de parmak izine bağlı olarak çalıştırabileceğiz. Burada önemli olan nokta, uygulamaların parmak izine erişmeden, sadece sistemin oanylayıp onaylamadığını bilerek bunları yapabilmemize izin vermesi.
HomeKit: Akıllı ev yolunda atılan en önemli adımlardan biri diyebileceğimiz bu API ile, akıllı ampuller, termostatlar, kilitler ve diğer pek çok cihaz tek bir noktada toplanarak kullanılabiliyor olacak. Yatmaya hazırlanırken tek bir düğmeye basarak ışıkları kısacak, kombiyi kapatacak ve kapıyı kilitleyebilecek bir otomasyon artık mümkün.
CloudKit: iCloud Drive ile erişime tamamen açılan ve farklı bir şekilde yönetilmeye başlayacak olan bu alan, elbette güzel bir API ile kontrol ediliyor olacak.
Daha pek çok API var, ancak bu yazıda daha fazla detaya giremiyoruz ne yazık ki…
Yeni yazılım dili: Swift
Ve belki de gecenin bombası olan Apple’ın yeni yazılım dili: Swift.
Apple’ın şimdiye kadar OS X ve iOS için kullandığı yazılım dili Objective-C olarak adlandırılıyordu. Ancak Objective-C oldukça sıkıntılı, eski usulde, ve tek bir karakter hatası yapıldığında bile tabiri caizse “patlayan” bir dil.
Ancak Swift ile Apple, bu sorunları aşmayı, daha modern bir yazılım dili ile hem yazması kolay, kolay “patlamayan”, hızlı ve geliştiricinin yazdığı kodun sonucunu anında görebileceği bir dile geçiyor.
Bunun altında yatan temel nokta ise, daha fazla geliştiriciye bu ekosisteme çekebilmek, kod yazmayı daha kolay hale getirmek ve elbette bu pazarı büyütmek. 🙂
Ben bir geliştirici olmadığım için bu yeni dilin faydalarını daha açık ve net olarak göremiyor ve paylaşamıyorum. Ancak zaman ilerledikçe çeşitli kaynaklardan alacağım yorumlarla, farklı yazılarda bu konuya değinmeye çalışacağım.
Ancak kısa vadeli olarak düşündüğümüzde, Swift’in bizlere henüz bir etkisi yok. Ancak uzun vadede geliştirici sayısı arttıkça, geliştirme yapmak kolaylaştıkça, bu yeni teknolojiler ile çok daha güzel uygulamalar kullanacağımız, çok daha eğlenceli oyunlar oynayacağımızı söyleyebiliriz. 🙂
OS Yosemite ve iOS 8 ne zaman indirilebilecekve kullanılabilecek?
Her iki işletim sistemi de şu anda BETA, yani sadece geliştiricilere yönelik bir şekilde kullanıma sunuldu. Dünkü sohbetimizde söylediğimiz gibi, normal bir kullanıcının, günlük kullanımında olan bir cihaza bu işletim sistemlerini kurmasını kesinlikle önermiyoruz.
Bunlar sadece test amaçlı sürümler ve hatasız çalışacağının garantisi yok. Bizlerin kullanımına uygun hale gelmesi için daha birkaç ay var gibi görünüyor.
Apple’ın her sene yaptığına benzer şekilde, yine sohbaharda her iki işletim sistemini de kullanabileceğiz. iOS 8 lansmanı yine yeni bir iPhone lansmanıyla birlikte, OS X Yosemite lansmanı da muhtemelen yeni Mac’ler ile birlikte olacak diye tahmin edebiliriz.
Ayrıca hem iOS 8 hem de OS X Yosemite, sonbaharda ücretsiz olarak yüklenebilecek. 🙂
Değerlendirme
Bir WWDC açılış sunumunu daha geride bırakmış olduk. Ve açıkçası bizlerin beklentilerinin çok ötesinde bir sunum oldu diyebiliriz.
Yeni bir iPhone yok, iPad yok, Mac yok, hiç bir yeni donanım yok. Ancak yazılımsal açıdan “devrim” diyebileceğimiz yenilikler sundu Apple. Bunların bir kısmı bize direkt fayda sağlayacak ve hayatımızı etkileyecek özellikler olmasına rağmen, bir kısmı da geliştiricilerin hayatını değiştirecek.
Ancak özetle aklımızda kalmasında fayda olan kısım olarak şunu söyleyebiliriz:
- Apple, 2008’deki App Store lansmanından beri en önemli WWDC etkinliğini gerçekleştirdi.
- 2014 yılında attığı bu yeni yazılım dili ve geliştirici araçları ile yeni ve önemli bir temel attı.
- Bu temel muhtemelen yeni işletim sistemlerinin, uygulamaların ve yeni ürünlerin de çıkış noktasını oluşturacak.
- Önümüzdeki 5 sene için Apple ekosisteminin temellerini ve vizyonunu görmüş olduk.
Bu yazıyı burada noktalamanın zamanı geldi sanırım. Kısa demiştik en başta, ama bu haliyle bile oldukça uzadı. 🙂
Apple’ın duyurduğu yeniliklere kendi web sitesi üzerinde göz atmak için aşağıdaki link’leri inceleyebilirsiniz:
Ayrıca Apple’ın etkinlik başında yayınladığı videoyu da aşağıdan izleyebilirsiniz:
Kaynak: Göktuğ Gedik / Sihirli Elma